Lübnan’ın güneyindeki Sayda kentinde bulunan Ayn el-Hilve mülteci kampında Filistinli güçlerin kamp içinde vardığı ateşkes anlaşmasının uygulanmasının ardından yaşanan görece sükûnetin ardından yeniden şiddetli çatışmalar başladı.
Al-Mayadeen muhabirinin bildirdiğine göre, 2 Ağustos akşamı Ayn el-Hilve kampında makineli tüfekler ve top mermileriyle şiddetli çatışmalar yaşandı. Filistinli kaynaklara göre, yeniden başlayan çatışmalar, son birkaç gündür Ayn el-Hilve’deki yoğun çatışmalara dahil olan El Kaide bağlantılı Cund el-Şam tarafından El Fetih karargahına yapılan bir saldırıya bağlanıyor.
Sidon’daki El Fetih şefi Mahir Şabayta, “Mevzilerimize yapılan ve bir şehidimize yol açan füze saldırısı bizi şaşırttı,” dedi. Filistinli yetkiliye göre El Fetih üyeleri Cund el-Şam’ın saldırısının ardından mevzilerini savunmak zorunda kaldı. Cund el-Şam, Suriye savaşında da Suriye ordusuna karşı savaşan silahlı gruplar arasında yer alıyordu.
Çatışmalar ilk olarak Cumartesi akşamı kampta üslenen Cund el-Şam’ın komutanlarından Ebu Katade’ye yönelik bir suikast girişiminin ardından başladı. Pazar günü ise El Fetih’in üst düzey güvenlik yetkilisi Ebu Eşref el-Armuşi dört arkadaşıyla birlikte suikasta uğradı. Armuşi, kampın iç güvenliğinden sorumluydu. Ardından kamp genelinde yoğun bir çatışma başladı.
Filistin haber ajansı WAFA tarafından yayınlanan açıklamada Filistin liderliği, ‘menfur katliamı ve kampın ve sakinlerinin emniyet ve güvenliğini sağlamak için canla başla çalışan ulusal güvenlik güçlerine yönelik terörist suikastı’ kınadı ve Lübnan’daki Filistin kamplarının güvenliğinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu söyledi.
Çok sayıda ölü ve yaralının yanı sıra binlerce kişinin yerinden edilmesine yol açan günlerce süren yoğun çatışmaların ardından 1 Ağustos’ta Ayn el-Hilve Filistin Ortak Eylem Komitesi’nin gözetiminde bir ateşkes anlaşmasına varıldı.
Ertesi gece çatışmaların yeniden başlamasının ardından Nasırcı Halk Örgütü’nden (PNO) Lübnanlı milletvekili Usame Saad, Armuşi’nin katillerinin devlete teslim edilmesini de içeren kalıcı bir ateşkese varılması için çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Saad, “Ayn el-Hilve’de işlenen suçun zamanlaması, Lübnan’ın iç durumu, bölgedeki durum ve İsrail’in nerede olurlarsa olsunlar Filistinlileri hedef almasıyla bağlantılı,” diyerek ‘dış müdahale’ye dikkat çekti. Ayn el-Hilve kampında silah kullanımının düzenlenmesinin önemini de vurgulayan Saad, silahların sadece ‘İsrail’in Lübnan’a saldırısına’ karşı kullanılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Bu arada Hamas lideri İsmail Heniyye Lübnan direnişine gönderdiği mesajda Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı Ayn el-Hilve’deki şiddeti durdurmak için elinden geleni yapmaya çağırdı.
Öte yandan Sebastia (Nablus) Rum Ortodoks Başpiskoposu Atallah Hanna, Lübnan’da yaşanan olayları ‘utanç verici’ olarak nitelendirdi. Hanna, “Kamplarda kardeşler arasında silah kullanılması çok ciddi bir konudur,” dedi.
Bu ‘çekişmeyi’ sona erdirmek ve ‘kampımıza zarar vermeyi amaçlayan şeytani planı’ ve Filistinlilerin geri dönüş hakkını baltalamak için atılan adımların başarılı olmasının engellemesini umduğunu ifade etti.
Hanna, “Ayn el-Hilve’de yaşananlar halkımıza bir hakarettir… ve davamızın adaletini çarpıtmaya ve baltalamaya yönelik bir girişimdir,” dedi. Hanna, “Bu olayların bilgelik ve sorumluluk ruhuyla ele alınmasını ve tüm Filistinlilerin haklı davalarını ve çalınan vatanlarına geri dönme meşru haklarını savunmak üzere birleşmeleri için bu iç çekişmenin sona ermesini umuyoruz,” diye ekledi.
Ayn el-Hilve mülteci kampında 2017 yılında da Filistinli gruplar ile IŞİD arasında günler süren çatışmalar yaşanmıştı.