İsrail’in 30 Temmuz’da Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güney banliyölerinde bir konuta düzenlediği hava saldırısında en az üç sivil hayatını kaybetti, aralarında çocukların da bulunduğu onlarca kişi de yaralandı.
Lübnan Sağlık Bakanlığı Salı gecesi yaptığı açıklamada Dahye’nin Haret Hreyk mahallesindeki binanın bir kısmını yerle bir eden hava saldırısında 85 kişinin yaralandığını doğruladı.
İsrail medyasına göre saldırının hedefi, direniş grubunun hassas füze projesini yönettiği bildirilen, Hizbullah’ın üst düzey isimlerinden Hac Muhsin olarak da bilinen Fuad Şükr’dü. ABD’li yetkililer kendisini Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın “üst düzey danışmanı” olarak tanımlıyor.
Çeşitli medya organlarında yer alan çelişkili haberler Şükr’ün hayatına yönelik girişimin başarılı olup olmadığını belirleyemedi.
Geçici Başbakan Necip Mikati saldırının ardından yaptığı açıklamada, “İsrail’in ölüm makinesi güneydeki Lübnan bölgelerini ve Bekaa Vadisini hedef almaktan vazgeçmedi ve Beyrut’un kalbine, Lübnan’ın en büyük hastanelerinden birinin sadece birkaç metre ötesine kadar uzandı. Bu konuyu, İsrail’i saldırganlık ve tehditlerini durdurmaya ve uluslararası kararları uygulamaya zorlamak için sorumluluklarını üstlenmesi ve azami baskı uygulaması gereken uluslararası topluma sunuyoruz,” dedi.
İsrail’in hava saldırısını “gaddarca” olarak nitelendiren İran, saldırının “Lübnan’ın onurlu direnişini, mazlum Filistinlileri destekleme ve İsrail apartheid rejiminin saldırganlığına karşı durma onurlu yolunu sürdürmekten alıkoyamayacağını” vurguladı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı da Lübnan’ın başkentine yönelik saldırıyı kınayan bir açıklama yayınlayarak saldırıyı “uluslararası hukukun ağır bir ihlali” olarak nitelendirdi.