Yazar: Kasım Kasım – @QassemsQassem
alcarmel.net
Çeviri: Hasan Sivri – @hasansvri
Amerika Birleşik Devletleri, birkaç gün sonra başlayacak olan Ramazan ayında Filistin direnişiyle işgalci güç arasında ateşkes sağlamaya çalışıyor. ABD, anlaşmanın başarıya ulaşabilmesi ve ateşkes sağlanabilmesi için Mısır ve Katar’a baskı yapıyor.
ABD Başkanı Joe Biden, başkanlık ön seçimleri öncesinde Amerikalı seçmen nezdindeki imajını iyileştirmek isterken aynı zamanda Gazze’deki insanların muzdarip olduğu zorlu sosyal koşullar ve insani kriz nedeniyle kendisine yönelen baskıları hafifletmeyi amaçlıyor. Dolayısıyla Ramazan ayı boyunca ateşkes ilanı için ısrar ediyor. Biden, müzakere ekibine anlaşmanın birkaç gün içinde tamamlanması için baskı yapıyor.
Ancak Biden’ın umduğu şey müzakere salonlarında yaşananlarla çelişiyor. Mısır’da ilgili çeşitli güçler arasında yürütülen tartışmalara bakılırsa, Tel Aviv’in herhangi bir ateşkesle ilgilenmediği doğrulanmış durumda. Düşman Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Hamas’ın elinde bulunan ve hayatta olan İsrailli mahkumların isimlerinin listesinin talep edilmesine karşı koyduğu engel, İsrail mini bakanlar konseyi tarafından bile reddedildi ve İbranice yayın yapan Kan TV’ye göre Netanyahu’nun engeli “işleri zorlaştıran gereksiz bir adım” olarak değerlendirildi.
Düşman, ateşkes çabalarını engellerse ne olacak? Bu durumda Al-Karmel web sitesi, Washington’un İsrail’den Ramazan ayında (30 günlük bir süre için) tek taraflı ateşkes ilan etmesini isteyeceğini öğrendi. Bu ilan; düşman kuvvetlerinin Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonun durdurulmasını, Direniş savaşçılarının tespit edilmesi durumunda ise hedef alınmasını kapsıyor ancak yardımların ulaştırılmaması veya Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yaşayanların evlerine dönmelerine izin verilmemesi konusunda statükonun devam etmesi şartıyla!
Al-Karmel’in ulaştığı bilgiye göre, Beyaz Saray’ın küresel enerji güvenliğinden sorumlu kıdemli danışmanı Amos Hockstein, bu önerinin güney Lübnan’da da yürürlüğe girmesi umuduyla Lübnanlı yetkilileri bilgilendirecek. Böylece Washington, Lübnan ve Gazze cephelerinde “İsrail”in otuz gün sürecek sükunetin tadını çıkaracağına inanılıyor.
Ancak bugüne kadar Washington bu teklif için Netanyahu’nun onayını alamadı. İşgal ordusunun ve diğer İsrail güvenlik servislerinin, Gazze Şeridi’ndeki savaşın devam etmesi durumunda işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te Ramazan ayı boyunca bir intifadanın patlak vermesinden korktuğu da biliniyor.
Amerikan liderliğinin temennileri bir yerde, sahadaki gerçekler ise başka bir yerde. Filistin Direniş’indeki bir lider Al-Karmel’e şunları söyledi: “Mısır ve Fransa’daki müzakerecilerin sunduğu öneriler Direniş’in taleplerinden çok uzak. Ulaştığımız kanaat, Amerika ve İsrail’in bize karşı savaşı tamamlamak için tutuklu dosyasını bitirmek istediğidir.” Filistinli lider beklenen ateşkesle ilgili olarak, “Amerikan yönetimi, İsrail’in güvenliği endişesi ve Batı Şeria’da protesto korkusu nedeniyle bunu Ramazan ayı boyunca istiyor.” dedi ve Direniş’in taleplerinin açık olduğunu sözlerine ekledi: “Kapsamlı bir ateşkes, işgal güçlerinin 7 Ekim sınırlarından tamamen çekilmesi ve yerinden edilenlerin koşullarının ele alınması.”
Şu ana kadar Direniş’e sunulanlar, büyük fedakarlıklar yapan ve hâlâ kararlı olan, düşmana taviz vermeyi reddeden Filistin halkının ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Bu nedenle Filistinli lidere göre Direniş bu uzlaşmayı (Ramazan ayı boyunca ateşkes sağlanmasını) kabul etmeyecek: “Düşmanı ve Washington’u içinde bulundukları zor durumdan kurtarmak için taviz vermeyeceğiz.”
Amerika’nın İsrail’i tek taraflı ateşkes ilan etme önerisine gelince, Filistin lider şunları söyledi: “Gelişmeleri şartlara göre ele alacağız. Bu önerilerin tümü Amerika’nın Direniş’e baskı yapma girişimi olmakla birlikte Direniş bunlarla ilgilenmiyor.”
Lider, Filistin direnişinin yakın zamanda kuzey Gazze Şeridi’nde yaşayanların yaşadığı kıtlık nedeniyle Kahire’deki müzakereleri durdurma tehdidinde bulunduğunu açıkladı: “Bu nedenle Washington’un Gazze Şeridi’nin kuzeyine havadan yardım göndermekten başka seçeneği yoktu. Bunu da İsrail’in utancını hafifletmek ve Batı Şeria alev alabilir korkusuyla Ramazan ayında ateşkes sağlamak amacıyla gerçekleştirdi.”
