ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hindistan ulusal güvenlik danışmanları, Körfez ve Arap ülkelerini demiryolları ağıyla birbirine bağlayacak ve aynı zamanda bölgedeki limanlardan Hindistan’a ulaşacak büyük bir ortak altyapı projesinin görüşmelerine başladı.
Proje, Çin’in bölgedeki etkisi artarken Washington’ın Ortadoğu’da hayata geçirmek istediği kilit girişimlerden biri. Ortadoğu, Çin’in Kuşak ve Yol girişiminin önemli bir parçası.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve diğer Suudi yetkililerle Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ikili ilişkilerin durumu, bölgesel konular ve Suudi Arabistan ile İsrail arasında daha fazla normalleşme adımı atılması olasılığını da ele aldı.
Axios’a bilgi veren iki kaynağa göre yeni girişim fikri, son 18 ay içinde ABD, İsrail, BAE ve Hindistan’ın yer aldığı I2U2 adlı başka bir forumda yapılan görüşmeler sırasında ortaya çıktı. Forum, 2021 yılında Ortadoğu’daki stratejik altyapı projelerini görüşmek için kurulmuştu.
Konuyla ilgili ilk tartışmalara doğrudan katılan eski bir üst düzey İsrailli yetkili Axios’a yaptığı açıklamada, “Kimse bunu yüksek sesle söylemedi ama ilk günden beri konu Çin’di,” dedi. İsrail geçen yıl I2U2 toplantıları sırasında bölgeyi demiryollarıyla birbirine bağlama fikrini gündeme getirmişti. Eski İsrailli yetkiliye göre bu fikrin bir parçası da Hindistan’ın bu tür büyük altyapı projelerindeki uzmanlığından faydalanmaktı.
Biden yönetimi geçtiğimiz aylarda bu fikri Suudi Arabistan’ın katılımını da içerecek şekilde genişletti. Kaynaklar, bölgedeki Arap ülkelerini, Körfez’deki limanlar aracılığıyla Hindistan’a da bağlanacak bir demiryolu ağı üzerinden birbirine bağlamayı içereceğini söyledi.
Sullivan, geçen perşembe Washington Institute’ta yaptığı bir konuşmada, projedeki temel düşüncenin Güney Asya’yı Ortadoğu’ya ve ABD’ye ‘ekonomik teknolojimizi ve diplomasimizi geliştirecek şekilde’ bağlamak olduğunu söylemişti.
Biden yönetiminin Ortadoğu siyasetinde izlediği yollardan birinin de ‘bölgesel entegrasyon’ olduğunu söyleyen Sullivan, “Daha entegre ve birbirine bağlı bir Ortadoğu, müttefiklerimizi ve ortaklarımızı güçlendirir, bölgesel barış ve refahı ilerletir ve temel çıkarlarımızdan ya da bölgedeki katılımımızdan ödün vermeden ABD’nin bu bölgedeki kaynak ihtiyacını uzun vadede azaltır,” demişti.
Kaynaklar, İsrail’in şu anda bu girişimin bir parçası olmadığını, fakat Arap ülkeleri ile ‘normalleşme’nin genişlemesi durumunda durumun değişebileceğini belirtiyorlar.