ABD, BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Filistin devletinin Birleşmiş Milletler’e tam üye olmasının önünü açacak ve geniş destek gören bir karar tasarısını veto etti.
Perşembe günü New York’ta saatler süren BMGK oturumunda oylamaya sunulan karar tasarısı için on iki ülke lehte oy kullanırken, Birleşik Krallık ve İsviçre çekimser kaldı.
Tasarının veto edilmesinin ardından ABD’nin BM büyükelçi yardımcısı Robert Wood, Washington’un Filistin devletine giden yolda İsrailliler ve Filistinliler arasında yapılacak müzakerelerden başka bir yol olmadığına inandığını söyledi.
Wood, “New York’ta, en iyi niyetle bile olsa, erken davranmanın Filistin halkına devlet statüsü kazandırmayacağı konusunda da uzun zamandır netiz,” dedi.
İsrail’in en önemli destekçisi ABD’nin BMGK’da veto yetkisine sahip olması ve kararın geçmesine karşı çıkması nedeniyle tasarının başarısız olması bekleniyordu.
Filistin devleti şu anda BM’de ‘üye olmayan gözlemci’ statüsünde. Fakat BM’ye tam üye olmak için yapılacak bir başvurunun BMGK ve ardından Genel Kurul’un en az üçte ikisi tarafından onaylanması gerekiyor.
Perşembe günü öğleden sonra yapılan oylama öncesinde BM Filistin Özel Temsilcisi Ziad Ebu Amr destek çağrısında bulundu. Ebu Amr konseye yaptığı açıklamada, “Kendi kaderimizi tayin etme hakkımızı kullanmaya, dünyadaki diğer ülkeler gibi bağımsız bir devlette özgürlük, güvenlik ve barış içinde yaşamaya hâlâ özlem duyuyoruz,” dedi.
Temsilci, Filistinlilerin ‘bu hedefe ulaşmak için büyük fedakârlıklar yaptığını ve yapmaya devam ettiğini’ sözlerine ekledi. Ebu Amr ayrıca kararın siyasi müzakereleri ve barış umutlarını tehlikeye atacağı yönündeki iddiaları da reddetti.
Ebu Amr, “Filistin devletinin tanınmasının BM kararıyla değil müzakereler yoluyla gerçekleşmesi gerektiğini söyleyenlere şunu söylüyoruz: İsrail Devleti nasıl kuruldu? Bu bir BM kararıyla, 181 sayılı kararla kurulmadı mı?” diye sordu.
Bu kararın ‘müzakerelere ve askıda kalan meselelerin çözümüne bir alternatif olmayacağını’ savunan Ebu Amr, “Bu karar Filistinlilere, umutları tükendikten sonra bağımsız bir devlet için umut verecektir. Bize uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması için çalışan uluslararası toplumun ayrılmaz bir parçası olma fırsatını vereceğinizi umuyoruz,” diye konuştu.
İsrail’in BM Büyükelçisi Gilad Erdan, BMGK’da yaptığı konuşmada Konsey’i siyasallaşmakla suçladı. Erdan ayrıca kararı, Gazze’yi yöneten Filistinli grup Hamas’ın 7 Ekim operasyonuna karışan ‘teröristlere bir ödül’ olarak nitelendirdi.
Erdan, “Eğer bu karar geçerse –Allah korusun– artık Güvenlik Konseyi olarak değil ‘terör’ konseyi olarak anılmalı. Bir Filistin devletinin zorla, tek taraflı olarak tanınmasının yapacağı tek şey, gelecekteki herhangi bir müzakereyi neredeyse imkansız hale getirmek olacaktır,” iddiasında bulundu.
Erdan ayrıca Filistin Yönetimi’ni (FY), yeni başvuru sahiplerinin ‘barışsever’ uluslar olmasını gerektiren BM’de ‘herhangi bir statüyü hak etmeyen soykırım yanlısı bir varlık’ olarak nitelendirdi ve ayrıca FY’nin Gazze ve Batı Şeria’nın bazı bölgeleri üzerinde hiçbir yetkisi olmadığını savundu. İsrailli, “Peki BM kimi tanıyacak? Yetki kimde olacak?” diye sordu.
Erdan, “BM çok taraflılığa bağlı değil. Ne yazık ki artık kendini çoklu terörizme adamış durumda. Bugün maske nihayet düştü. BMGK kendini ifşa etmiştir,” dedi.
Erdan, İsrail ile İran arasındaki çatışmaların tırmanma riski taşıdığı bir dönemde BM’yi ‘yıkıcı ve ahlaksız’ bir kararı oyladığı için eleştirdi.