Başta Bisan Owda, Plestia Alaqad, Bayan Abusultan ve Hind Khoudary olmak üzere bugün bize Gazze’nin geleceğe kalacak görsel dokumentasyonunu sunan Filistin’in cesur kadın gazetecileri ve foto muhaberilerini selamlamak için Filistin’in ve Arap dünyasının ilk kadın fotoğrafçısı Kerima Abbud’un portresini yayınlıyoruz.
Filistin’in ve Arap dünyasının ilk kadın fotoğrafçısı Kerima Abbud (1893-1940) Filistin’in Beytüllahim şehrinde dünyaya geldi. Babası Said Abbud, Beytüllahim Evanjelik Luteryen Kilisesinin papazı, annesi Barbara Bedr ise öğretmendi. Kerima’nın üç erkek (Necib, Karim, Mansur) ve iki kız (Lidya ve Ketrin) kardeşi vardı. Aslen Güney Lübnan’ın Hiyam bölgesinden olan babası, çocukluğunda yetim kalınca Suriye Yetimhanesi adıyla da bilinen Kudüs’teki Schneller Alman Protestan Yetimhanesine verilmiş ve böylece küçük yaşlarda Filistin’e yerleşmişti. Kerima, sanatla iç içe bir ailede büyüdü, babası şiirle ilgilenir, kız kardeşlerinden biri gitar, diğeri piyano çalardı.
İlkokulu Beytüllahim’de bitiren Kerima, ortaokula Kudüs yakınlarındaki Beyt Cala’da yer alan Talitha Kumi Evanjelik Luteryen okulunda, liseye Kudüs’teki Fransız Kardeşler Kolejinde devam etti. Fotoğrafçılığı Kudüs’te bir Ermeni fotoğrafçıdan öğrendi ve babasının kendisine hediye ettiği bir fotoğraf makinesi ile fotoğraf çekmeye başladı; şehir ve doğa manzaralarını, tarihi anıtları, aile üyelerinin ve arkadaşlarının fotoğraflarını çekti, zaman içinde ustalaşacağı alan portre fotoğrafçılığı olacaktı. Lisenin ardından Beyrut AmerikanÜniversitesinde Arap Edebiyatı okudu.
1920lerin başında Beyrut’tan Filistin’e dönen Kerima, Beytüllahim’deki evinde bir fotoğraf stüdyosu kurarak fotoğrafçılıktan para kazanmaya başladı. 1930ların başlarına gelindiğinde profesyonel ve tanınan bir fotoğrafçı olmuş, çektiği fotoğrafları renklendirmesi onu tüm bölgede aranan bir fotoğrafçı yapmıştı; Mısır’dan getirttiği fotoğraf kâğıtlarını kullanıyor, fotoğrafların üzerinde kendi karanlık odasında çalışıyordu. Dönemin tutucu koşullarında kadınlar, fotoğraf çektirmek fikrine mesafeliydi, üst sınıf ailelerin üyeleri dışında fotoğraf çektiren kadınlar azdı. Kerima, kadın bir fotoğrafçı olarak pek çok kadının kendisinin stüdyosunda fotoğraf çektirmek fikrine sıcak bakmasını sağladı, Yafa’dan, Hayfa’dan, Gazze’den, Kudüs’ten kadınlar, fotoğraf çektirmek için onun stüdyosuna geliyorlardı. Ayrıca Kerima, evlere degiderek fotoğraf çekiyor; erkek fotoğrafçıların kolay kolay giremeyeceği ev gibi mahrem bir alanda Filistin halkının yaşamından kareler yakalıyordu. Tabariye’ye, Hayfa’ya ve Filistin’in başka pek çok şehrine, ayrıca Suriye’ye, Lübnan’a ve Ürdün’e giderek insanların düğün ya da vaftiz töreni gibi özel günlerinin fotoğraflarını çekti. Talepler artınca Beytüllahim, Nasıra, Hayfa ve Yafa’da kendi stüdyolarını açtı. Stüdyoları arasında kendi arabasıyla yolculuk yapıyordu, dönemin sürücü belgesine sahip olan ve araba kullanan ilk kadınlarından biriydi. Ayrıca daima İngiliz mandasına ve İngiltere’nin yardımıyla Filistin’de kurulan Siyonist yerleşimlere karşı verilen mücadele içinde yer alan Kerima, Faris Tayeh ile evlendi ve Semir adında bir oğlu oldu.
Kerima, 27 Nisan 1940’ta, 47 yaşındayken Beytüllahim’deverem nedeniyle hayata gözlerini yumdu. Filistin’in ve Arap dünyasının ilk kadın fotoğrafçısı olarak adının yankı bulması ise ölümünden uzun yıllar sonra, 2000lerin başında gerçekleşecekti. Tarihçi İssam Nassar’ın 2005’te çıkan Farklı Enstanteneler: Filistin’de Erken Dönem Yerel Fotoğrafçılık(1850-1948) kitabında geçen Kerima Abbud adı, dikkatleri kendisine yoğunlaştırdı. Araştırmacı Ahmed Mrowat, KerimaAbbud’un çektiği bazılarını Arapça bazılarını da İngilizceolarak imzalayıp kendi kaşesiyle mühürlediği fotoğraflardan oluşan çeşitli albümlere ulaştı.
Kerima Abbud adı duyuldukça hakkında yapılan çalışmalar daarttı. Kudüslü film yapımcısı Mahasen Nasser el Din, KerimaAbbud’un anısına “Restore Edilen Resimler” adlı 22 dakikalık bir belgesel hazırladı. Hakkında İssam Nassar, AhmedMrowat ve Beytüllahimli Evanjelik din adamı Mitri Raheb’inkatkıda bulunduğu bir kitap çıktı. Ayrıca ünlü Filistinli şair ve romancı İbrahim Nasrallah, Kerima Abbud’un yaşamından ilhamla bir roman yazdı. Bunların yanı sıra fotoğrafları içinFilistin ve Lübnan’da çeşitli sergiler düzenlendi.
Kerima Abbud’un çektiği fotoğraflar, yaşadığı dönemin Filistin’inin olduğu gibi bir dokümentasyonunu sunmakta, Batılı fotoğrafçıların işlerinden farklı olarak oryantalist imgelerden bağımsız, gündelik yaşamın içinden orta sınıf Filistin halkının yaşayışını yansıtmaktadır. Bununla bağlantılı olarak Kerima Abbud, Nekbe öncesi Filistin’in boş bir arazi ya da yalnızca ilkel kabilelerin yaşadığı bir bölge olduğuna dair Siyonist anlatıyı çürütmesi açısından çok büyük bir öneme sahiptir.