Hamas, 21 Ocak Pazar günü, 7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı operasyonu ile ilgili 16 sayfalık bir rapor yayımladı.
Hareketin Aksa Tufanı operasyonunu neden başlattığına dair resmi açıklamasını ortaya koyan 18 sayfalık belge, saldırının Batı Şeria’nın ‘Yahudileştirilmesi’ amacını taşıyan yerleşimlerin genişlemesini durdurmayı ve Gazze Şeridi’ndeki ablukayı sona erdirmeyi amaçladığını söyledi.
Rapor, mevcut savaşı, Filistin ulusunun sömürgeciliğe karşı 105 yıllık mücadelesinin (30 yıl İngiliz mandasına ve 75 yıl İsrail Devleti’ne karşı) bir parçası olarak tanımlıyor. Hamas, “İsrail, yerleşim girişimlerini hızlandırarak bir Filistin devleti kurma yeteneğimizi yok etti,” dedi ve Birleşmiş Milletler’i süreci durduramamakla suçladı. Belgede, “Beklemeye ve çaresiz BM kurumlarına güvenmeye devam etmemiz mi gerekiyordu?” diye soruldu.
Hamas, savaşın ‘İsrail’in bölgeyi kontrol etme ve Yahudileştirme planını ve Mescid-i Aksa’ya zarar vermesini durdurmak’ için tasarlandığını söyledi. Gazze ile ilgili olarak örgüt, yerleşim bölgesinin ‘dünyanın en büyük açık hava hapishanesine dönüştürüldüğünü’ ve savaşın ‘ablukayı sona erdirmek için gerekli olduğunu’ savundu.
Hamas ayrıca ‘barışçıl çözüm sürecini’ eleştirdi ve ABD yönetimi ile Batılı müttefiklerinin ‘İsrail’e her zaman hukukun üstünde bir devlet muamelesi yaptığını; işgali uzatmak ve Filistin halkını ezmek için gerekli kılıfı sağladığını’ ve ayrıca ‘İsrail’in bu durumu daha fazla Filistin topraklarına el koymak ve kutsallarını ve kutsal yerlerini Yahudileştirmek için kullanmasına izin verdiklerini’ söyledi.
Hamas, 7 Ekim günü yaşananlarla ilgili olarak, “Sivillere, özellikle çocuklara, kadınlara ve yaşlılara zarar vermekten kaçınmak, Kassam Tugayları’nın tüm savaşçılarının dini ve ahlaki bir taahhüdüdür. Filistin direnişinin operasyon sırasında tam disiplinli ve İslami değerlere bağlı olduğunu, Filistinli savaşçıların sadece işgal askerlerini ve halkımıza karşı silah taşıyanları hedef aldığını yineliyoruz,” dedi ve sivillere zarar geldiyse bunun ‘kazara ve işgal güçleriyle çatışma sırasında olduğunu’ savundu.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden ve İsrail’i soykırım ile suçlayan dava ile ilgili olarak Hamas, ABD, Almanya, Kanada ve İngiltere’yi işgal altındaki Filistin’de işlenen tüm suçlarda soruşturmanın gidişatına desteklerini açıklamaya ve uluslararası mahkemelerin işlerini etkili bir şekilde yapmalarına tam destek vermeye çağırdı.
‘Hamas kimdir?’ başlıklı dördüncü bölümde, örgüt kendisini ‘net hedefleri ve misyonu olan bir ulusal kurtuluş hareketi’ olarak tanımlıyor ve ‘işgale direnme meşruiyetini Filistinlilerin kendini savunma, özgürlük ve kendi kaderini tayin hakkından aldığını’ söylüyor.
‘Ne Gerekiyor?’ başlıklı beşinci bölümde Hamas, ‘İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırganlığının, tüm Gazze halkına karşı işlenen suçların ve etnik temizliğin derhal durdurulması’ çağrısında bulunuyor.
Hamas ayrıca, ‘İsrail işgalini, Filistin halkına karşı çektiği acılardan yasal olarak sorumlu tutmaya ve sivillere, altyapıya, hastanelere, eğitim tesislerine, camilere ve kiliselere karşı işlediği suçlardan yasal olarak sorumlu tutmaya’ çağırıyor.