HRW: Filistinli tutsaklara elektroşok ve tüfekle tecavüz işkencesi yapıldı

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından 27 Ağustos’ta yayınlanan Filistinli bir sağlık görevlisinin ifadesine göre, İsrail askerleri Gazze’deki Filistinlilere elektrik şoku ve M-16 tüfek dipçikleriyle anal tecavüz de dahil olmak üzere işkence yapıyor.

Filistinli bir sağlık görevlisi ve ambulans şoförü olan Walid Khalili, kasım ayında Gazze’de İsrail askerleri tarafından kaçırıldı ve Sde Teiman ve Al-Nagab gözaltı kamplarına götürüldü.

İsrail askerleri Khalili’yi, dört yaralıyı kurtarmak için Gazze Şehri’nin Tel el-Hava mahallesine gitmesinin ardından kaçırdı. Oraya vardığında, İsrail askerlerinin bu adamları Çalışma Bakanlığı binasının yakınındaki Mughrabi Caddesi’nde infaz ettiğini gördü.

Khalili, “Dört adamın soğukkanlılıkla infaz edildiğini gördüm. Kendi gözlerimle gördüm, üç metre uzaktaydım. Vurulduklarında ambulansın altına saklandım ve yanında bir bina vardı, sonra binanın içine koştum. İsrail güçleri binayı bastı ve ellerimi kaldırmam için bana bağırmaya başladı,” dedi.

Askerler Khalili’yi İsrail’in güneyindeki Sde Teiman gözaltı merkezine götürmeden önce tüfek dipçikleriyle tekmeleyip dövdüler ve kaburgalarını kırdılar.

HRW, İsrail askerlerinin onu yerde sürüklediklerini, ayak bileklerindeki kelepçeleri çıkardıklarını ve ona yetişkin bezi giydirdiklerini yazıyor. Daha sonra onu, yine çocuk bezi giymiş düzinelerce tutuklunun, kare metal kelepçelerine bağlı zincirlerle tavandan sarkıtıldığı bir depoya götürdüler.

Khalili ayakları yere değmesin diye kendisinin de bir zincire asıldığını söyledi. Askerler ona tellere bağlı bir giysi ve bir kafa bandı giydirmişler. İki günde bir elektrik şoku veriyorlar ve üzerine soğuk su döküyorlardı.

Khalili, HRW’ye verdiği demeçte, “Dünya dönüyordu ve bayılmışım. Bana coplarla vurdular. Bayılmaya ve halüsinasyon görmeye devam ettim. Bana sürekli rehineler, Hamas rehinelerinin taşınması ve 7 Ekim’de nerede olduğum hakkında sorular soruyordu. Her soruda beni ayıltmak için elektroşok verdiler. Bana itiraf et ve sana işkence etmeyi bırakalım dediler,” ifadelerini kullandı.

Khalili her üç günde bir yeni bir yere götürülüyor ve daha fazla sorgulanmadan önce hap şeklinde bilinmeyen bir ilaç veriliyordu. Filistinli tutsak, “Hap beni tuhaf hissettirdi, ilk defa böyle hissettim, sanki ben değil de içimdeki zihnim kalbimden geçenleri söylüyordu. Uçuyormuşum gibi hissettim. Halüsinasyonlar gördüm,” dedi.

Arapça konuşan bir İsrailli gardiyan onu sorgulayarak 7 Ekim’de Hamas tarafından Gazze’ye götürülen esirler hakkında sorular sordu. Khalili, sorgucunun “kaç çocuğum olduğunu, hepsinin isimlerini, adresimi” bildiğini ve itiraf etmezse öldürülecekleri tehdidinde bulunduğunu söyledi.

Khalili daha sonra İsrail’in güneyindeki Al-Nagab üssüne götürüldü. Khalili orada Gazze’den gelen ve gözle görülür bir şekilde “poposu kanayan” başka bir Filistinli tutuklu ile birlikte tutuldu. Adam Khalili’ye gözaltı merkezine getirilmeden önce “üç askerin sırayla M16 [saldırı tüfeği] ile kendisine nasıl tecavüz ettiğini” anlattı.

Khalili, “Dehşet içindeydi. Akıl sağlığı berbattı, kendi kendine konuşmaya başladı,” diye aktardı.