İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun ofisi, 20 Ağustos Pazar günü yaptığı açıklamada İsrail’in hiçbir komşusunun nükleer programa sahip olmasını kabul etmeyeceğini açıkladı.
Netanyahu kabine toplantısı sırasında yaptığı açıklamada, “Bu İsrail’in politikasıydı ve öyle kalmaya devam edecek,” dedi. Açıklama, Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer’in İsrail’in Suudi Arabistan’da sivil bir nükleer programı belirli koşullar altında kabul etmeye istekli olduğunu öne sürdüğü bir röportajına yanıt olarak geldi.
Dermer 18 Ağustos’ta PBS kanalına verdiği bir mülakatta Suudi Arabistan’da sivil bir nükleer program söz konusu olduğunda ‘şeytanın ayrıntıda gizli olduğunu’ söyledi. Dermer ayrıca Suudilerin nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasını imzalamış olmaları nedeniyle uranyum zenginleştirmeyi de içeren sivil bir nükleer program oluşturmak için Çin ya da Fransa’dan yardım isteyebileceklerini belirtti.
Dermer, “Eğer isterlerse bunu yarın yapabilirler. Ben de kendime şunu soruyorum: ABD (Suudi nükleer programına) dahil olursa, bu 10, 20 ya da 30 yıl sonra ne anlama gelecek ve alternatifi ne olacak?” diye sordu. Dermer, sivil bir nükleer programın askeri bir nükleer programla aynı şey olmadığını, bu nedenle programın barışçıl amaçlarla kalmasını sağlayacak garanti ve düzenlemelerin neler olacağının ve bu konuda Çin’e yönelik Suudi yaklaşımının öneminin incelenmesi gerektiğine işaret etti.
Suudi Arabistan, İsrail ile ilişkilerini normalleştirme koşullarından biri olarak sivil bir nükleer program geliştirmek için ABD’nin yardımını talep ettiğini belirtmişti. Suudilerin ayrıca Washington ile bir savunma anlaşması yapmak ve daha gelişmiş ABD silahlarını satın almak istedikleri bildiriliyor.
İsrail ulusal güvenlik danışmanı Tzachi Hanegbi kısa bir süre önce Tel Aviv’in Riyad’ın uranyum zenginleştirmesine ve nükleer araştırmalara başlamasına izin veren bir anlaşmaya açık olduğunu söylemişti. Hanegbi, “Düzinelerce ülke sivil nükleer çekirdekli projeler yürütüyor ve enerji için nükleer çalışmalar yapıyor. Bu ne onları ne de komşularını tehlikeye atacak bir şeydir… İsrail güvenliğini aşındıracak hiçbir şeye boyun eğmeyecektir,” demişti.
Haziran ayında İsrail Enerji Bakanı Israel Katz ise İsrail’in böyle bir programı ‘teşvik etmediğini’ ve bunu kabul etmemesi gerektiğini söyleyerek bu fikre karşı çıkmıştı.