Hiçbir ülkenin tanımadığı Artsakh (Dağlık Karabağ) Cumhuriyeti’nin Azerbaycan operasyonu ile birlikte kendisini feshetmesinin ardından, Türkiye’yi Nahçıvan üzerinden Azerbaycan’a bağlayacak ‘Zengezur koridoru’ tartışmaları yeniden alevlendi.
Azerbaycan ve Nahçıvan’a yaptığı ziyarette ‘Zengezur koridoru’ meselesine de değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koridorun bir kısmının İran üzerinden de geçebileceğini söyledi ve Tahran’ın bu olasılığa ‘olumlu’ baktığını ileri sürdü.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev ise ‘Batı Zengezur’un Sovyetler Birliği tarafından Azerbaycan’dan ‘koparıldığından’ yakındı ve bunun Nahçıvan’ı Azerbaycan’ın geri kalanından ayırdığını söyledi. Aliyev’in ‘Batı Zengezur’dan kastı, Ermenistan’ın İran sınırındaki güney Sünik Eyaleti. Tahran ve Erivan, önerilen koridorun Sünik’in İran’a erişimini keseceğinden endişe ediyor.
İran’ın tepkisi ise Erdoğan’ın iddia ettiği gibi pek ‘olumlu’ değil; en azından yerel medyada verilen cevaplar bir hayli olumsuz.
Medya ‘pantürkist emeller’ ve İsrail faktörüne işaret ediyor
İran devlet medyası 26 Eylül’de ‘NATO’nun Kafkasya’daki projesini’ etkisiz hale getirmek için çeşitli çözümleri dile getirdi. Devlet yayın kuruluşu Jaam-e Jam, İsrail ve Türkiye tarafından ‘yönetildiğini’ iddia ettiği pantürkist duygulara işaret ederek ‘ortak tehditlerle’ mücadele etmek için Ermenistan ile askeri bir ittifak önerdi. Jaam-e Jam ayrıca Erivan’ın İran yatırımlarını kolaylaştırmasını ve İran’ın güney Ermenistan’a odaklanmasını salık verdi.
Ilımlı Jomhuri-e Eslami ise 26 Eylül’de Aliyev’in ‘Zengezur koridoru’ uğruna Sünik Vilayetini zorla ele geçirmeyi planladığını iddia etti. Daha muhafazakâr Javan gazetesi ise Aliyev-Erdoğan görüşmesinin ardından güzergahın inşası için bir ‘komplo’ kurulduğunu iddia etti.
İran’dan ‘sınırların değişmezliğine’ vurgu
İranlı yetkililerin açıklamalarında ise ihtiyat hakim. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nasser Kanani 2 Ekim’de yaptığı açıklamada, İran’ın Güney Kafkasya’da herhangi bir sınır değişikliğine karşı olduğunu açıkça ifade ettiğini yineledi fakat Tahran’ın ‘tüm bölge ülkelerinin yararına olacak şekilde transit yolların geliştirilmesi konusunda hemfikir’ olduğunu da belirtti.
İran, Ermenistan Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan’ın 1 Ekim’de Tahran’a yaptığı ziyaret sırasında Kafkasya’daki sınır değişikliklerine karşı olduğunu yineledi.
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Akbar Ahmadian, Grigoryan’a, ‘bölgedeki herhangi bir jeopolitik değişikliğin güvensizlik ve istikrarsızlığa neden olacağını ve krizleri tırmandıracağını’ söyledi. Her iki yetkili de ikili işbirliğinin artırılması çağrısında bulundu.
‘Olası bir koridor Ankara-Bakü kontrolünde olacak’
Hükümete yakın İran gazetesi 27 Eylül’de Erdoğan’ın önerisinin Tahran’ın Kafkasya’daki çıkarlarını koruma ve sınır değişikliklerine karşı çıkma konusundaki ‘ciddi mesajının’ Ankara tarafından ‘duyulduğunu’ gösterdiğini yazdı.
Aynı gün Güney Kafkasya uzmanı Saeed Saffari reformist Shargh gazetesine verdiği demeçte Erdoğan’ın önerisinin ancak İran’ın ‘Zengezur koridoru’ üzerindeki ‘gözetimini sürdürdüğü’ sürece sınır değişikliği anlamına gelmeyeceğini söyledi.
Muhafazakâr Farhikhtegan gazetesi 27 Eylül’de Erdoğan’ın önerisini sorguladı ve Türkiye liderini ‘aldatmaca’ ile suçladı. Farhikhtegan, Azerbaycan’ın koridorun güney Ermenistan’dan geçmesini istememesi halinde Ermenistan’la savaşmayacağını savundu. Ayrıca Ankara ve Bakü’nün, güzergahı ne olursa olsun koridor üzerinde ‘tam kontrole’ sahip olacağı uyarısında bulundu.
Güney Kafkasya konularında uzmanlaşmış bir analist Mahmud Karimi de Farhikhtegan’ın görüşüne katılıyor. Karimi 27 Eylül’de Shargh gazetesine verdiği demeçte Erdoğan’ın önerisini kabul etmesi halinde İran’ın ‘topraklarının Azerbaycan tarafından alındığını görme’ riskiyle karşı karşıya kalacağını savundu.
Sünik vilayeti iki ülke için de kritik
Sadece 48 km’lik sınır, Azerbaycan ve Türkiye arasında sıkışmış olan Ermenistan için bir ‘can damarı’ olarak tanımlanıyor. Sünik Eyaleti üzerinden Ermenistan’a erişim, İran’a Gürcistan ve ötesine güvenilir bir kara transit yolu sağlıyor. Bu durum özellikle Bakü ve Ankara ile ilişkilerin çalkantılı olduğu dönemlerde Tahran için büyük değer taşıyor. İran, Ermenistan’a doğrudan erişimini engelleyeceği endişesiyle ‘Zengezur koridoru’na uzun süredir karşı çıkıyor.