ABD, geçen yıl Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) yönelik insansız hava aracı saldırısı sonrasında yaptığı askeri yardımın karşılığı olarak Abu Dabi’den ödeme istemiş.
BAE’li yetkililerin ‘şok olduğu’ bu olayı, Axiosmuhabiri Barak Ravid yakın zamanda yayınlanan ‘Trump’s Peace’ [Trump’ın Barışı] isimli kitabında anlatıyor. Emirlik yetkilileri Ravid’e, dönemin Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed (MbZ) için bunun, 17 Ocak 2022’deki saldırıdan bu yana ABD’nin BAE’yi ihtiyaç duyduğu anda terk ettiğine dair artan hissiyatının bir başka kanıtı olduğunu söylemiş.
Ravid’in aktardığına göre geçen yıl Yemen direnişinin Abu Dabi’ye yönelik insansız hava aracı ve füze saldırısının ardından MbZ, ülkeyi başka bir saldırıdan korumak için acil önlemler almak üzere askeri komutanlarıyla acil bir toplantı yaptı. BAE ordusu MbZ’ye, ülkenin mevcut imkânlarıyla gelen insansız hava araçlarını tespit etmenin ve engellemenin en iyi yolunun BAE Hava Kuvvetleri’ne ait F-16 ve Mirage 2000’lerin her an havada olması olduğunu bildirdi.
Bunun gerçekleşmesi için BAE’nin o sırada Abu Dabi’deki Al Dhafra Hava Üssü’nde konuşlanmış ABD Hava Kuvvetleri’ne ait KC-135 stratejik tankerlerinin yakıt ikmali kabiliyetine ihtiyacı vardı. ABD’li ve BAE’li yetkililere göre Washington Abu Dabi’nin talebini kabul etti ve tankerler BAE savaş uçaklarına birkaç kez yakıt ikmali yaptı.
Abu Dabi’ye yapılan ikinci saldırıdan birkaç gün sonra, ABD Büyükelçiliği’ndeki askeri ataşe, BAE’nin üst düzey askeri yetkilileriyle bir toplantı için geldi. Emirlik yetkilileri, muhataplarının ‘Husi saldırıları’nı görüşmek için geldiğini düşünüyorlardı ama tamamen farklı bir meseleyle karşı karşıya kaldılar: Üst düzey ABD askeri yetkilisi, BAE’li mevkidaşlarına jetlerinin yakıt ikmali için bir fatura verdi.
Saldırıları ‘kendi 11 Eylül’leri’ olarak gören Emirlik yetkilileri ‘rencide’ olurken, Beyaz Saray ve Pentagon yetkilileri Barak Ravid’e talebin hem içerik hem de üslup açısından bir hata olduğunu ve bundan pişmanlık duyduklarını söylediler.