Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Abu Dabi merkezli Sky News Arabia’ya konuştu.
Esad, Suriye’deki yıkımın nedeninin ‘terör’ olduğunu ve ‘teröre karşı savaşanların’ değil, teröre destek verenlerin, savaş isteyenlerin ve komplo kuranların bu yıkımdan sorumlu olduğunu savundu. Cumhurbaşkanı, geçtiğimiz yıllarda yaklaşık yarım milyon mültecinin Suriye’ye geri döndüğünü fakat şimdi bir mültecinin su, elektrik, çocukları için okul ve tıbbi tedavi olmadan nasıl geri dönebileceğini merak ettiğini sözlerine ekledi.
Esad, ‘Suriye’nin haklarından ve Suriye’nin çıkarlarından vazgeçilmesi demek olan tüm taleplere’ boyun eğmeleri durumunda savaştan kaçınılabileceklerini söyledi, fakat bunu yapmaları ve savaştan kaçınmaları durumunda daha sonra çok daha büyük bir bedel ödemek zorunda kalacaklarını kaydetti.
‘Yıkımın bu boyutlarda olacağını beklemiyorduk’
Suriye’de meydana gelen yıkımın boyutları hakkında da konuşan Esad, “Yıkımın bu boyutlarda olacağını beklemiyorduk çünkü ne tür komplolar hazırlandığını bilmiyorduk. Suriye için bir şeyler hazırlandığını biliyorduk ve savaşın başından beri bunun uzun bir savaş olacağını, bazılarının düşündüğü gibi tesadüfi bir kriz olmayacağını biliyorduk, fakat ayrıntılar, hayır, kimse bunları bekleyemezdi,” diye konuştu.
“Hedef Kaddafi değildi, Libya’ydı; Saddam Hüseyin değildi, Irak’tı. Ve hedef Cumhurbaşkanı Beşar değildi, Suriye’ydi,” diyen Esad, ‘teröre izin vermeleri’ durumunda devletin inşa edilebileceğine dair iddiaları ‘mantıksız’ olarak nitelendirdi.
Cumhurbaşkanı Esad, dost ülkelerin Suriye üzerindeki etkisiyle ilgili olarak da, “Dostlarımızın yanımızda durmasının Suriye’nin kararlılığı üzerinde önemli bir etkisi oldu, fakat dostlarımız savaşta, muharebede ve direnişte bizim yerimizi alamaz, çünkü gerçek kararlılık halkın kararlılığıdır,” dedi.
‘Arap dünyası ile ilişkiler kurumsal değil’
Suriye’nin diğer Arap ülkeleri ile ilişkileri ve Arap Birliği’ne dönüşü ile ilgili de bir soruya cevap veren Suriye lider, Araplar arası ilişkilerin ‘derinlemesine değiştiğini düşünmediğini’ söyledi. Arap ülkelerini etkileyen risklerin boyutuna dair bir ‘farkındalık’ olduğunu kaydeden Esad, bununla birlikte ‘çözüm geliştirme’ aşamasına gelinmediğini savundu.
Esad, Arap tarafının Suriye’ye ilişkin beklentileri konusunda ise şunları söyledi: “Tahmin edemem, umut edebilirim, umarım kurumlar inşa edebiliriz. Arapların sorunu, ilişkileri kurumlar üzerine inşa etmemeleridir. Bu nedenle kurumlar inşa etmediler ve ikili ilişkilerden bahsedersek, bu nedenle zayıflar ve Arap Birliği aracılığıyla kolektif ilişki, çünkü Arap Birliği gerçek anlamda bir kuruma dönüşmedi, gördüğümüz şey bu ve üstesinden gelebilmeyi umduğumuz şey de bu.”
Sığınmacıların geri dönüşü neden durdu?
Beşar Esad, Suriyeli sığınmacı ve mültecilerin geri dönüşü meselesine de değindi. Son yıllarda yarım milyon sığınmacının ülkesine geri döndüğünü ve bunların hiçbirinin hapse atılmadığını söyleyen Esad, geri dönüşlerin ülkedeki yaşam koşullarının durumu nedeniyle durduğuna dikkat çekti.
Esad, “Bir mülteci suyu, elektriği, çocukları için okulu ve tıbbi tedavisi olmadan nasıl geri dönebilir? Bunlar yaşamın temel unsurları. [Geri dönüşlerin durmasındaki] Sebep buydu,” diye konuştu.
Uyuşturucu ticareti sorunu
Uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı, “Eğer devlet olarak Suriye’deki uyuşturucu kaçakçılığını teşvik etmek isteyen bizsek; bu, devlet olarak teröristleri Suriye’ye gelip yıkım ve öldürme gerçekleştirmeleri için teşvik ettiğimiz anlamına gelir, çünkü sonuç aynıdır… İnsanları bir yandan terörizm diğer yandan uyuşturucu arasına koyarsak, o zaman toplumu ve ülkeyi kendi ellerimizle yok ederiz, çıkarımız nerede?” diye sordu.
Esad, “Uyuşturucu kaçakçılığı mevcut ve durmadı, ancak savaş ve devletin zayıflığı söz konusu olduğunda bu ticaret gelişebilir ve bu durumda sorumluluk taşıyanlar Suriye Devleti değil, Suriye’de kaos yaratılmasına katkıda bulunan ülkelerdir,” diye ekledi.
Esad, ‘Sezar Yasası’ olarak adlandırılan yaptırımlarla ilgili olarak, bunun ekonominin gelişmesinin önünde bir engel olduğunu söyledi, fakat “Bu yasanın üstesinden gelmek için çeşitli yollarla başardık, en büyük engel teröristlerin altyapıyı tahrip etmesi, Suriye’deki savaş imajıdır, bu da herhangi bir yatırımcının Suriye pazarıyla ilgilenmesini engellemektedir. En büyük engel de zamandır,” diye konuştu.
‘Hedefimiz Türkiye’nin Suriye topraklarından çekilmesi’
Türkiye ve Erdoğan’la görüşme olasılığı konusunda ise Cumhurbaşkanı Esad, “Önkoşulsuz bir görüşme gündemsiz demektir, gündemsiz demek hazırlıksız demektir, hazırlıksız demek sonuçsuz demektir, öyleyse Erdoğan’la neden görüşüyoruz?” diye sordu.
Esad röportajda şunları kaydetti: “Biz net bir hedefe ulaşmak istiyoruz. Bizim hedefimiz Türkiye’nin Suriye topraklarından çekilmesi, Erdoğan’ın hedefi ise Türk işgalinin Suriye’deki varlığını meşrulaştırmak. Dolayısıyla bu görüşme Erdoğan’ın koşulları altında gerçekleşemez.”