Sosyal medyada Suriye hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri (SDF) arasında imzalanan anlaşma metni olduğu iddia edilen bir belge dolaşıma girdi.
Şam’a yakın basın kaynaklarının da doğruladığı ancak resmi hiçbir teyidin olmadığı ‘Uzlaşı Belgesi’ başlıklı belgenin tam tercümesi şöyle:
“12/10/2019 tarihinde Suriye hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri arasında bir toplantı gerçekleştirildi ve aşağıdaki maddeler üzerinde anlaşma sağlandı:
Suriye Demokratik Güçleri (SDF), Suriye Arap Ordusu güçlerinin doğuda Deyr El-Zor’dan başlayarak batıda Jarablus’a kadar uzanan bölgeye giriş yapmasını ve bölgenin tümünde kontrolünü genişletmesini kabul etmiştir. Kuvvetler 3 eksenden harekete başlayacak:
1-Kuzeye ‘Ayn İsa ve kırsalı’ ve ‘Tel Abyad bölgesinde Türkiye-Suriye sınırı ve Tel Abyad batısı’ yönlerinde Tabka ekseni,
2-Türkiye-Suriye sınır bölgesindeki Ayn El Arab (Kobani) yönünde ve Tel Abyad noktasına kadar uzanan Menbic ekseni,
3-Ras El Ayn’e ve oradan doğuda Kamışlı ve Malikiye’ye kadar sonra güneye uzanan Haseke-Tel Temir ekseni,
4-Arima’dan başlamak üzere kuvvetler, konuşlanma ile ilgili bir önceki anlaşmaya göre Sacur nehri hattı boyunca Menbic bölgesinde konuşlanacak,
Böylece Suriye Arap Ordusu, Fırat’ın kuzey ve doğu bölgelerinin tamamında, yerel askeri meclislerle koordinasyon halinde var olacaktır. Tel Abyad ve Ras El Ayn arasında kalan bölge ise, özgürleştirilmek üzere istikrarsız muharebe alanı olacaktır.
SDF güçleri, Suriye Arap Cumhuriyeti topraklarının birliğini ve güvenliğini, Suriye Arap Cumhuriyetinin bayrağı altında korumaya; Türkiye’nin Suriye topraklarına yönelik tehditlerine karşı Suriye cumhurbaşkanı Beşşar Esad liderliğinde, Suriye Arap Ordusunun yanında saf almaya hazırdır.
Suriye Demokratik Güçleri Genel Komutanı Mazkum Abdi
Sipan Hamo“
Taraflar arasında anlaşma sağlandığına dair haberlerin ardından Suriye ordusu, SDF bölgesindeki birçok bölgede anlaşma metnindeki maddelerin da işaret ettiği eksenlerde konuşlanmaya başlamıştı.
Şuriye hükümetine yakın isimlerden Dr.Bissam Abou Abdalla, önceki gün katıldığı televizyon programında, Şam’daki karar alıcılardan aldığını iddia ettiği belgenin bir kısmını canlı yayında okumuştu.