Suriye, İran, Rusya ve Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcıları, Astana formatında düzenlenen 20. Uluslararası Suriye Toplantısı kapsamında Salı günü Kazakistan’ın başkenti Astana’da bir araya geldi.
SANA’nın aktardığına göre toplantıya katılan Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Eymen Susan, Astana sürecinden çıkabilecek her türlü etkili sonucun, Türkiye’nin askerlerini Suriye topraklarından belirli bir takvim ve somut adımlarla tamamen çekmeyi kabul etmesi ve bu fiili çekilmeyi başlatmasına dayanması gerektiğinin altını çizdi.
Susan, “Bu, mültecilerin geri dönüşü, terörün her türüyle mücadele ve iki ülke arasındaki ilişkilerle ilgili diğer konuların tartışılması için temel taşı oluşturmaktadır,” dedi.
Susan ayrıca Türkiye’nin Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne ilişkin açıklamalarının, Suriye topraklarında devam eden işgaliyle çeliştiğini, uluslararası hukuku ve ülkeler arasındaki ilişkilerin en temel unsurlarını ihlal ettiğini belirtti.
Türkiye’ye ‘taahhütlere bağlılık’ çağrısı
Daha sonra RT Arabic’e de bir mülakat veren Susan, ‘biri diğerinin topraklarını işgal eden iki devlet arasında normal ilişkiler olamayacağını’ vurguladı. Bakan Yardımcısı, Suriye ile Türkiye arasındaki ilişkilerin normale dönmesinin, Türkiye’nin Astana mutabakatlarına bağlılığını, özellikle de Suriye’nin egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesini, açık ve belirli bir takvime göre güçlerini Suriye topraklarından çekmeyi kabul etmesini ve bu çekilmeyi fiilen uygulamaya başlamasını gerektirdiğini söyledi.
Susan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu toplantının da terörizmin tamamen ortadan kaldırılması amacıyla daha önceki toplantılar gibi ilerlemesini umuyoruz ve bu da Türk tarafının imzaladığı mutabakatlara bağlı kalması ve Astana açıklamalarında ön plana çıkan taahhütlere saygı göstermesi halinde mümkün olacaktır.”
Toplantı sonrası üçlü ortak açıklama
Toplantıların ardından yayınlanan Rusya-İran-Türkiye ortak bildirisinde, İdlib’deki durumun normalleşmesi için çabaların süreceği vurgulanırken, bölgeyle ilgili tüm mevcut anlaşmaların ‘eksiksiz olarak yerine getirilerek sahada sükunetin korunması gerektiğinin’ altı çizildi.
Taraflar, Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü bozmayı amaçlayan ve komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden sınır ötesi saldırılar ve sızmalar da dahil ‘terörle ve ayrılıkçı planlarla’ mücadelede işbirliğini sürdürme kararlılıklarını vurguladı.
Suriye’nin kuzeyiyle ilgili tüm anlaşmaların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerektiğini kaydeden üçlü, Astana görüşmelerinin 21. turunun 2023’ün ikinci yarısında yapılması konusunda anlaşmaya vardı.