Suriye’deki silahlı gruplar, “normalleşme” gündemi ile TSK ve MİT ile buluştu iddiası

Türk askeri ve istihbarat yetkilileri, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin normalleşme iddialarının yanı sıra Suriye’nin kuzeyindeki “Fırat Kalkanı” ve “Zeytin Dalı” bölgelerinde yaşanan son gelişmeleri ele almak üzere Halep vilayetinin kuzey ve doğu kırsalından 50’den fazla askeri ve sivil şahsiyetle bir toplantı gerçekleştirdi.

Zaman al-Wasl’a bilgi veren kaynaklar, Halep’in kuzey ve doğu kırsalından 51 sivil ve askeri şahsiyetin, askeri grup temsilcilerinin, şehir gruplarının ve aşiret liderlerinin, bölgedeki son gelişmeleri görüşmek üzere Halep’in kuzeyindeki Azez’de bulunan Kilis diyalog operasyon odasında Türk askeri ve güvenlik yetkilileriyle bir araya geldiğini doğruladı.

İddialara göre Türk yetkililere sunulan talepler arasında, “Esad rejimi ile her türlü uzlaşmanın reddedilmesi” ve “Esad’ı devirme taleplerini yerine getirmedikleri sürece ne Türkiye’nin ne de bir başkasının Suriye halkına hiçbir şey dayatamayacağı” yer alıyordu.

Taleplerde, “Suriye halkının tam yetkiye sahip bir liderlik seçme hakkı olduğu, zira hükümet ve koalisyonun seçimlerle kurulmadığı, bu nedenle performanslarının içte ve dışta zayıf olduğu ve devrimin belirli kişilere indirgenemeyeceği” vurgulanarak “Türkiye’nin kararıyla ya da tek taraflı bölgesel konseyler tarafından herhangi bir geçişin açılmasının kategorik olarak reddedildiği, ancak geçişlerin açılması ya da kapatılması, anlaşmalar, mutabakatlar ve savaş ve barış kararının seçilmiş Suriye liderliğine ait olması gerektiği” teyit edildi.

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgelerinin temsilcileri Türk hükümetinden geçici koruma yasası uyarınca Suriyeli mültecilere koruma sağlamasını ve ortak bir Suriye-Türkiye yasal takip komitesi oluşturmasını talep ederek, “devrimci hareketin ve halk hareketinin barışçıl olduğunu vurgulayarak ve sivil ve askeri kurumlara yönelik her türlü sabotaj eylemini reddederek devam etmesini” söylediler.

Ayrıca Suriyelilerin “kurtarılmış bölgelere” gerçek anlamda gönüllü geri dönüşünü teşvik edecek tedbirler ve reformlar (ziyaret ve tatil kapılarının kalıcı olarak açılması, ticari hareketliliğin teşvik edilmesi ve malların sınır kapılarından Suriye içlerine taşınması için binlerce aracın çalıştırılması, Suriyeli gurbetçiler için transit geçişlerin etkinleştirilmesi, eğitim ve sağlık sektörünün desteklenmesi, yaşam standartlarının iyileştirilmesi ve yargının bağımsızlığı) talep edildi. Ayrıca Suriye kurumlarındaki Türk koordinatörlerin yetkilerinin sınırlandırılması da istendi.

Türk tarafıyla yapılan görüşmede yerel konseylerin, mahkemelerin, sendikaların ve sivil organların çalışmalarına müdahalesinin reddedildiği ifade edilirken, “yolsuzluk yapanlarla ve kurtarılmış bölgelere kaçakçılıktan sorumlu olanlarla mücadele edilmesi” çağrısında bulunuldu ve “Suriye ve Türk halkları arasındaki tarihi ve yakın ilişki, Türklerin kurtarılmış bölgelerdeki Suriyelilerin taleplerini daha iyi anlamasını ve bunları mümkün olan en kısa sürede hayata geçirmek için çalışmasını gerektiriyor,” denildi.

Toplantıya katılan kaynaklar Al-Araby Al-Jadeed’e, katılımcıların Suriyelilerin muzdarip olduğu tüm siyasi, ekonomik, sosyal ve hatta askeri sorunları gündeme getirdiğini ve heyetler tarafından reform adımları ve talepleri içeren bir dizi yazılı belge sunulduğunu söyledi.

Katılımcılar, bölgenin güvenliğinin garantörü ve müttefiki olarak gördükleri Türkiye’den Suriye’nin kuzey bölgeleri ve sakinlerinin çıkarları için adımlar atmasını ve garanti vermesini talep ederken, Türk hükümetinden ırkçılıkla mücadele etmesini, Türkiye’de mültecilere karşı ırkçılığı suç sayan yasayı yürürlüğe koymasını ve Suriyelilerin Türkiye’den zorla sınır dışı edilmesini durdurmasını istedi.

Türk yetkili ise Suriye ile “normalleşmenin” yanı sıra Esad yönetimi ile siyasi bir yakınlaşma olması halinde Türk tarafının Suriyeli “muhalifleri” terk etmeye niyetinin olmadığını aktardı. Yetkili, yaşananları kuzey sakinlerinin “bilgi eksikliğine” ve yetkililerin “farkındalık yaratma ve medya tarafından pompalanan yanlış bilgileri düzeltme” konusunda üzerlerine düşeni yapmamasına bağladı.

Sınır dışı işlemlerinin gelişigüzel değil, sadece ihlalde bulunanlara yönelik olarak yapıldığını da sözlerine ekleyen yetkili, her gün 100’den fazla kişinin Suriye’den Türkiye’ye yasadışı yollarla giriş yaptığını söyledi.

Türk yetkili ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında vurguladığı ırkçılığı suç sayan yasanın uygulanmakta olduğunu da teyit etti. Türk yetkili, eğitim, mahkemeler, maaşlar ve nakliye konularında yönetim ve koordinasyonla ilgili konuların çoğuna net ve spesifik cevaplar vermedi ve koordinatörlerin çalışmalarıyla ilgili olarak valilerle görüşeceğini söyledi. Yetkili ayrıca, habere göre, Ankara ile Şam yönetimi arasındaki ilişkilerin geleceği, ne ölçüde gelişeceği ve Kuzey Suriye ile ilişkilere etkisi konusunda kesin bir vizyon ortaya koymadı.

Kaynaklara göre toplantıdan net sonuçlar ya da bölgede reform ve değişimin göstergesi olarak üzerine inşa edilebilecek belirli vaatler ve eylem noktaları çıkmazken, Türk yetkili bu toplantıların tekrarlanması ve taleplerin dinlenmesi gerektiğini vurguladı.