Yazar: Kasım Kasım – @QassemsQassem
alcarmel.net
Çeviri: Emir Aşnas – @AsnasEmir
“Al-Karmel”, Amerika Birleşik Devletleri’nin geçen Şubat ayının son haftasında “Çatışmayı sona erdirmenin bir yol haritası” olarak Gazze savaşı ve Gazze Şeridi’nde savaşın ertesi gününe ilişkin vizyonunu Filistin Yönetimi-SULTA(SI) (Palestinian Authority), Mısır, Katar, Ürdün, Suudi Arabistan, Türkiye ve konuyla ilgili diğer ülkelere sunduğu taslak plan/görüşler (tentative ideas) belgesini ele geçirdi.
İletilen Amerikan fikirlerine göre çözüm, tüm “savaşan” güçlerin kendilerini muzaffer saymasına imkân tanıyor. Bununla birlikte Amerika’nın teklifinde en önemli öğe, “İsrail’in güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması, silahsızlandırmanın sağlanması ve aynı zamanda Hamas’ın daha geniş bir siyasi çözüme entegre edilmesi”.
Suudi vesayeti!
Söz konusu Amerikan fikirleri belgesinde dikkat çekici olan husus, sadece finansman açısından değil, aynı zamanda dinî, sosyal ve kültürel değerleri denetleme yoluyla, Suudi Arabistan’a Filistin Yönetimi üzerindeki vesayet açısından Filistin sahasında daha önce olduğundan daha büyük bir rol vermiş olmasıdır. Bu, SULTA’nın sosyal ve politik rehabilitasyonunu, Filistinli mahkumların ailelerine fon sağlanmasının durdurulmasını ve eğitim müfredatının geçmişten bu yana İsrail’in talep ettiği tarzda 1948 Nakba’sının öğretilmesini engelleyecek şekilde düzenlenmesini ve tüm bu konulardaki yasaların denetlenmesini içeriyor.
SULTA üzerindeki bu Suudi vesayeti, aynı zamanda “İsrail”in kendi varlığına karşı kışkırtma olarak gördüğü dini söylemlerin denetlenmesine ve bunların daha “ılımlı” hale getirmesine de olanak sağlıyor.
Amerika’nın çözüme yönelik bu “yol haritasına” göre, Riyad ile “Tel Aviv” arasındaki normalleşme karşılığında işgalci yapıya (İsrail) “Filistin devletinin kurulmasına giden belirli bir yol/süreç” taahhüt etmesi yönünde baskı yapmak mümkün. Bu, Riyad’ın normalleşmeden önce Filistin devleti kurma talebinden geri adım attığını, Filistin devletinin kurulmasına götüreceği söylenen -ve bu konuda bir süre sınırı içermeyen- bir yolu/süreci kabul ettiğini gösteriyor.
Veto yerine çekimser oy kullanma!
“Al-Karmel”in ele geçirdiği Amerikan belgesi, bir Filistin devleti kurmanın şartlarından birinin, Washington’un Güvenlik Konseyi’nde veto hakkını kullanmayarak ve yalnızca oy kullanmaktan imtina ederek devleti onaylaması olduğunu belirtiyor.
Bakanların ABD’nin onayından geçmesi
Filistin’in iç düzenlemeleri açısından ise ABD, SULTA Başkanı Mahmud Abbas’ın yetkilerinin, Gazze ve Batı Şeria’dan temsilcilerden oluşacak ve önerilen bakanların ABD’nin onayından geçmesi sonrasında kurulacak yeni Filistin hükümetine devredilmesi gerektiğine inanıyor. Yeni hükümetin oluşumunda dikkat çekici olan, Hamas’a -açıkça adı zikredilmeksizin- beş ila altı bakan adayı önerme hakkı verilmiş ve bunu Katar ve Türkiye üzerinden yapmasının öngörülmüş olmasıdır. Yasama düzeyinde, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün, seçimler yapılana kadar yasama işini geçici olarak üstlenmesi öneriliyor. Güvenlik açısından da, İsrail ve ilgili tarafları içeren uluslararası bir heyetin (Mısır, Ürdün ve Türkiye gibi) katılımıyla güvenlik düzenlemeleri üzerinde anlaşmaya varmasına kadar Gazze Şeridi’ni SULTA yönetecektir.
(Filistinliler arası-iç) “Uzlaşı”
Amerikan belgesi El Fetih ve Hamas hareketleri arasındaki uzlaşma konusunda Filistin direnişinin (Hamas) örgütün (El Fetih/FKÖ) şartlarını “açık ve net bir şekilde” kabul etmesi koşuluyla Hamas’ın Filistin Kurtuluş Örgütü’ne entegre edilmesinin gerekliliğini vurguluyor. Buna ilişkin görüşmelerin Hamas’a siyasi alanda kapladığı yeri muhafaza etmesini sağlayacak “askeri olmayan” teşviklerin yanı sıra tamamen silahsızlandırılması ve şiddet içeren (silahlı) direnişi durdurması yönünde baskı uygulanmasını içermesi öngörülüyor.
Cezayir’e sürgün
Washington, Suudi Arabistan, Katar, Türkiye, Ürdün ve Mısır’ın katılımı ve desteğiyle, güvenlikten yalnızca SULTA’nın sorumlu olacağı siyasi anlaşmaların bir parçası olarak, Hamas’ın savaşçılarının silahsızlandırması ve terhis/tasfiye edilmesi sürecine katılarak FKÖ’ye/SULTA’ya entegrasyonunu talep ediyor. Belge, geçtiğimiz Ocak ayında Le Monde gazetesi tarafından ortaya çıkarılan, savaşçıların silahsızlandırılması, terhis edilmesi ve yeniden entegre edilmesi prosedürleri kapsamında Hamas liderlerinin Gazze’den sınır dışı edilmesi sürecine Cezayir’in bunları ülkesine kabul ederek katılması olasılığına dikkat çekiyor.
Amerikan belgesinde dikkat çekici olan husus, ABD’nin Hamas’ın çözümün bir parçası olduğuna ve düşmanın (İsrail) düşündüğünün aksine Gazze Şeridi’nde ateşkesten sonraki gün de varlığını sürdüreceğine kanaat getirmiş olmasıdır.
Çatışmayı sonlandırmaya yönelik yol haritası
Suudi-İsrail normalleşmesi çözümün önemli bir unsuru olup; Washington’un yörüngesindeki ülkelerin ateşkesin ertesi günü için önemli bir rolü bulunmaktadır. Belgede ABD yönetiminin savaş sonrasında Gazze Şeridi’nin güvenliği konusunda Türkiye ve Katar’a büyük ölçüde güvendiği dikkat çekmektedir.
AL-KARMEL’İN ELE GEÇİRDİĞİ AMERİKAN BELGESİNİN METNİ
BAĞLAM:
Çatışmanın başlangıcından bu yana İsrail, askeri hedeflerine, özellikle de Hamas’ın tamamen ortadan kaldırılmasına ulaşmak için çaba gösterdi. Aynı zamanda, sivil kayıpların azaltılması amacıyla yoğun askeri operasyonlar aşamasından daha az yoğun bir aşamaya geçilmesi yönünde, ABD başta olmak üzere artan bir uluslararası baskı altındadır.
Diğer taraftan Hamas, giderek artan bir zayıflık yaşarken, askeri eylemlerini siyasi kazanımlara dönüştürmeye çalışan küresel bir parya haline geldi.
Halihazırdaki kapsamlı kara operasyonunun sona erme ihtimali arttıkça yaklaşmakta olan zorluk (challenge), İsrail ile Hamas arasında mevcut durumun etkili bir şekilde nasıl ele alınacağı, güvenlik ve istikrarı garanti eden ve en sonunda bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yol açacak bir çözüme nasıl ulaşılacağının belirlenmesi konuları etrafında dönmektedir.
Önerilen plan ve aşağıda açıklanan fikirler, çatışan tüm tarafların kendi kitlelerine/halklarına zafer kazanmış olduklarını ileri sürebilmeleri için bir yol/süreç sunmakta olup; plan, İsrail’in güvenlik ve silahsızlanma ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamayı ve aynı zamanda Hamas’ı daha geniş bir siyasi çözüme entegre etmeyi amaçlamaktadır.
SIFIR AŞAMASI,
Uluslararası taraflardan beklenen temel belirleyici faktörler veya gereklilikler:
1. (İsrail’in) Ürdün ve Mısır görüşmeleri modeline benzer şekilde, ilgili bölgesel tarafların destek ve katılımının sağlandığı bir siyasi barış süreci başlatılmalıdır. Bu çabaya Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Fas ve Katar’ın aktif katılımı dahil edilmelidir.
2. Öncelikle Gazze Şeridi’nin rehabilitasyonu ve yeniden inşasını desteklemeyi, yeni Filistin hükümetine siyasi reform çabalarında yardımcı olmayı ve Filistin ekonomisini canlandırmayı amaçlayan uluslararası bir mali paket sağlanmalıdır.
3. Mahkumların ve esirlerin serbest bırakılmasıyla ilgili düzenlemelerle birlikte, -uluslararası ve bölgesel taraflarca desteklenen ve garanti edilen- sınırlı bir ateşkes anlaşması uygulanmalıdır. Bunun 2024 Ramazan ayına kadar gerçekleştirilmesi mümkündür.
AŞAMA 1,
Suudi Arabistan ile normalleşme görüşmeleri:
1. İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki normalleşme görüşmelerinin yeniden başlaması, İsrail’in bir Filistin devletinin kurulmasına giden belirli bir yola olan bağlılığına odaklanmalıdır. Buna karşılık Krallık, Filistin Yönetimine açık bir siyasi ufuk ve istikrarlı bir siyasi gelecek vermek için çalışacaktır. İsrail’in, Filistin SULTA’sını devlet olmaya hazırlayacak kritik/nihai konuları ele almak için somut önlemlerin uygulanmasına ve somut adımlar atılmasına aktif olarak katılması beklenmektedir.
2. ABD ile Suudi Arabistan Krallığı arasındaki stratejik diyalog ve mutabakatlar çerçevesinde bu görüşmeler, İsrail’in Suudi Arabistan Krallığı ile ilişkilerini normalleştirmesi yönünde yapıcı bir teşvik işlevine paralel olarak İsrail’in Filistinlilerle barış görüşmelerine etkin bir şekilde katılması yönünde baskı uygulanması görevini görecektir.
3. İsrail ile Suudi Arabistan arasında gelecekte normalleşmeye yönelik adımların bir parçası olarak Suudi Arabistan, Filistin SULTASI ile birlikte yeni bir mahkumlar yasası ve sosyal güvenlik sisteminin çıkarılmasını ve uygulanmasını desteklemek amacıyla devreye girmelidir. Bu yeni sosyal güvenlik sisteminin uygulanmasının desteklenmesi, özellikle Filistin SULTASI’nın Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ve İsrail’deki) meşruiyetini değiştirecek ve ABD ile Filistin SULTASI arasındaki tartışmalı ödemeleri ve hukuki anlaşmazlıkları etkili bir şekilde ele almayı hedefleyerek, SULTA’NIN savaştan sonra Gazze’de öncü bir role sahip olmasını kolaylaştıracaktır.
Yukarıda belirtilen adımlar, Filistin Devleti’nin tanınmasının ve küresel arenaya entegrasyonunun güçlendirilmesinin yolunu şu şekilde açacaktır:
1. ABD’nin oylamayı desteklemesi veya en azından çekimser kalması ve veto yetkisini kullanmaktan kaçınması yoluyla, Güvenlik Konseyinden çıkacak bir karar sonucunda Filistin Devleti’nin Birleşmiş Milletlere tam üye olarak entegre edilmesi.
2. ABD’nin ve Avrupa ülkelerinin Filistin Devleti’ni tanıması.
AŞAMA 2,
Ulusal konsensüse dayalı bir teknokrat hükümeti kurularak Filistin SULTASI’nın yeniden canlandırılması/diriltilmesi:
1. ABD’nin incelemesinden sonra hem Gazze hem de Batı Şeria’dan temsilcilerden (bakanlardan) oluşan yeni bir Filistin SULTASI hükümeti kurulacaktır. İslamcı partilere mensup makul sayıda (5-6) bakan, bu partilerin politbürolarının tavsiyeleri doğrultusunda Katar ve Türkiye aracılığıyla aday gösterilecektir. Yürütme yetkileri (Filistin) cumhurbaşkanından bakanlar kuruluna devredilecek ve Filistin Kurtuluş Örgütü (Yürütme) Komitesi, seçimler yapılana kadar geçici olarak yasama işlerini üstlenecektir. Yeni hükümet, Filistin birliğinin sağlanması ve Filistin SULTASI’nın Gazze’ye geri dönmesi için etkin bir şekilde çalışacaktır.
2. Filistin SULTA’sı, İsrail ve ilgili bölgesel menfaat sahiplerini (Mısır ve Ürdün dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere) içeren uluslararası bir heyet arasında güvenlik düzenlemeleri uygulanacaktır. Ayrıca Filistin SULTA’sı Gazze’de sivil polis ve idari bir yönetim kuracaktır.
3. Yeni Filistin SULTA’sı hükümeti, ABD ve İsrail’in gizli incelemesine tabi olacak Gazze’li bağımsız Filistinliler ve teknokratlardan oluşan bir Gazze Yeniden Yapılanma Otoritesi/Komitesi kuracaktır. Bu komite bağımsız bir fonla donatılmış ve bağımsız olarak çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Komitenin mali işlemleri ve faaliyetleri, şeffaflık ve hesap verilebilirliğin sağlanması amacıyla uluslararası bir denetim firmasının denetimine tabi tutulacaktır. Buna ek olarak, komiteye fon sağlayan bağışçılar/donor’lar komitenin faaliyetlerini denetleyecek ve yönetimin etkili koordinasyonu ve gözetimini sağlamak için Filistin SULTASI Başbakanı’na doğrudan raporlamayı sağlayacak bir mekanizma oluşturulacaktır. Bu komite, meşruiyetinin sağlanması amacıyla, Arap Birliği’nin yetkilendirilmesiyle faaliyet gösterecek Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’dan oluşan Arap Dörtlüsü’nün denetimi altında çalışacaktır.
4. Yeni Filistin SULTA’sı hükümeti, misyonu (1) mahkumlara yapılan tüm ödemelerin kaldırılması ve (2) “Çeşitli Amaçlı Nakdi Yardımlar” olarak anılan yeni ve kapsamlı bir sosyal güvenlik sisteminin gözetim ve denetimi amaçlarıyla, yarı-kamusal nitelikli bir kurum oluşturarak yeni bir Mahkumlar Yasası çıkaracak ve uygulayacaktır. Amaç, herhangi bir siyasi kaygı olmaksızın ve yalnızca sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak, zarar gömüş tüm vatandaşlara sosyal koruma sağlamaktır.
5. Yeni Filistin SULTA’sı hükümeti, aşağıdaki gündeme göre kapsamlı kurumsal reformları uygulayacaktır:
a) Mali zorlukların üstesinden gelmek, gelir tahsilatını artırmak, mali istikrarı geliştirmek ve sürdürülebilir ekonomik yönetimi sağlamak amacıyla mali yönetimin ve hükümet yapısının yeniden düzenlenmesini ve iyileştirilmesini içeren, hükümetin mali yeniden yapılandırılması.
b) Memurların genel performansını iyileştirmek, kaynak tahsisini iyileştirmek ve işgücünü hükümetin hedefleriyle uyumlu hale getirmek amacıyla, işgücünün etkinliğini artırmak ve kamu ihtiyaçlarına yanıt vermek üzere ayarlanması ve yeniden düzenlenmesi de dahil olmak üzere Filistin Yönetimi personelinin yeniden yapılandırılması.
c) Sıkı bir sistem ve kuralların oluşturulması ve güçlendirilmesi de dahil olmak üzere etkili yolsuzlukla mücadele tedbirlerinin uygulanması.
d) Mahkumlara adil muamele de dahil olmak üzere, demokratik yönetimin güçlendirilmesine ve hukukun üstünlüğünün desteklenmesine özel olarak odaklanan güvenlik sektörü reformu.
e) Bağımsızlığının, şeffaflığının ve erişilebilirliğinin geliştirilmesi, hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi ve hukuk sisteminin adil ve tarafsız bir şekilde işlemesinin sağlanması amacıyla yargı reformu
f) Hükümet operasyonlarının verimliliğinin, şeffaflığının ve etkinliğinin artırılması amacıyla hükümetin yürütme erkinde reform yapılması.
g) Sosyal güvenlik sisteminin güçlendirilmesi, sağlık sektörünün canlandırılması, sosyal güvenlik ağlarının güçlendirilmesi ve sağlık hizmetlerine erişimin artırılması amacıyla sosyal reform.
h) Medya ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik kısıtlamaların kaldırılması da dahil olmak üzere insan haklarının korunması ve desteklenmesi.
i) Sorunlu ders kitaplarının gözden geçirilmesi ve revizyonu da dahil olmak üzere eğitim sisteminin kapsamlı bir şekilde yenilenmesi.
j) Dini eğitimin teşviki de dahil olmak üzere, eğitim sistemi ve dini alanlardaki kışkırtmayı durdurmaya/kaçınmaya yönelik kapsamlı bir plan.
Yukarıda (i) ve (j) bentlerinde belirtilen hususların ele alınmasında işbirliği yapmak üzere Filistinliler ve İsrailliler arasında ikili komiteler kurulacaktır. Zira bu sorunların hâlâ her iki tarafta da çözülmesi gerekmektedir.
AŞAMA 3,
Kalıcı ateşkesin uygulanması:
Savaşı etkili bir şekilde sona erdirecek kalıcı bir ateşkese ulaşmak için Filistinliler arası verimli müzakerelerin ve silahsızlanma, terhis ve yeniden entegrasyon tedbirlerinin uygulanmasının temeli atılacaktır.
AŞAMA 4,
Filistin uzlaşma görüşmeleri:
1. FKÖ’nün şartlarının açık ve net bir şekilde kabul edilmesi koşuluyla Hamas’ın FKÖ’ye entegre edilmesi de dahil olmak üzere El Fetih ile Hamas arasında uzlaşma görüşmeleri başlatılacaktır. Bu görüşmeler, Hamas’ın “askeri olmayan” siyasi alandaki yerini muhafazası için bir teşvik görevi görürken, aynı zamanda Hamas’ın tamamen silahsızlandırılması ve şiddet içeren (silahlı) direnişe son verilmesi yönünde baskı oluşturacaktır.
2. Hamas, Suudi Arabistan, Katar, Türkiye, Ürdün ve Mısır’ın desteği ve katılımıyla, siyasi anlaşmalarının bir parçası olarak (güvenlikten yalnızca Filistin SULTASI sorumlu olacaktır) FKÖ/SULTA ile silahsızlanma, terhis ve yeniden entegrasyon faaliyetlerine katılacaktır. Savaşçıların silahsızlandırılması, terhis edilmesi ve yeniden entegre edilmesi prosedürleri kapsamında Hamas liderlerinin Gazze’den sınır dışı edilmesi sürecine Cezayir’in bunları ülkesine kabul etmek suretiyle katılması muhtemeldir.